COSMOLAR, MARTİNİLER, AVRUPA YAKASI VE SEX AND THE CİTYLİ BEST OF THE SADE DİNLİYECİLERİ:
kız neşesi üzerine; kız neşesi gerçekten sadece kızlara mı özgü?
kız neşesi üzerine; kız neşesi gerçekten sadece kızlara mı özgü?
Kocaman bir evetle başlamak istiyorum, EVET. Tabii ki kız neşesi kavramını iliklerine kadar hissedecek olan kişiler kızlar, fakat bazen öyle anlar oluyor ki kız neşesini ben ve çevremde ki herkes hissedebiliyor.
Tabii ki bu kavram tamamen kızlara ait ama bazende bu kavramı bizlede paylaşıyorlar, her ne kadar istemeselerde… Kızlar biliyorum bu dediklerim hiç hoşunuza gitmeyecek, hatta belki bu konu size güncel bile gelmeyecek ama ben bu yazıyı 2024’ün Kasım ayında yazmıştım o dönem yayınlanmamıştı ama benim hala konuşmak ve yazmak istediğim bir konu olduğu için yazıyı düzenledim ve yeniledim o yüzden lütfen bana kızmayın…
Belki ben queer bir birey olduğumdan dolayı bu kavrama daha yakın olabilirim, çünkü queerler için iş daha da garipleşiyor… Peki size bu işin neden garipleştiğini anlatan bir soru sorsam. Queer neşesi var mı? Sanırım var ve kız neşesiyle çok benziyorlar. Fakat bu da kız neşesi gibi, sadece queerlere özgü. Yani kısacası herkesin kendine özgü adlandırdığı zamanlar ve anlardan oluşan güzel ve keyifli geçirilen “neşeleri” var.
Peki ne bu “neşeler”?
Kız neşesi veya hepimizin neşesi kişiden kişiye göre değişiyor, kimisi neşesini yaparken “girl dinner” kavramıyla harmanlayıp salçalı makarna yiyor, kimisi ise saatlerce aynı kafede arkadaşları ile oturup oradan burdan bahsediyorlar. Kimisiyse yalnız başına evde belki masanın tam karşısında bir şeyler yazmayı seviyor. Belki bazen datelere bile çıkmak bizi bu büyülü neşelere sürüklüyor.
Cosmolar ve Martinilerin kız neşesine katkısı;
Bir “Cosmo” nasıl olunur ve bunu nasıl kız neşesine bağlayabiliriz? Çok basit. Cosmo insanlar dediğimiz insan tipleri genelde kadın bütünlüğünden oluşuyor, brunchlar yapan, uzmanlık alanları erkekler ve yatak sohbetleri olan(lütfen beni yanlış anlamayın, girl bende sizdenim) veyahut sürekli kız kıza dateler yapan bir grup cosmo olabilir çevrenizde, ama eğer yoksa en büyük örneği aklınıza geleceği üzere Sex and The City karakterleri, ama bana soracak olursanız aralarından en “Cosmo” olanı Carrie. Çünkü erkekler ve onların cinsel hayatlarını, New York’un büyülü ortamını kendine meslek edinmiş ve 10/10’luk bir Cosmo olmayı hak etmiş bir karakter…
Hazır Sex and The City demişken Avrupa Yakasından da bahsetmek gerek, çünkü Gülse Birsel'in kendi kurduğu o evrende SATC’ın çok etkisi var bence. Bunu demek ne kadar benim haddime orası tartışılır ama Gülse Birseli de çok sevmeme rağmen bu acı bir gerçek, bazen SATC’in kopyası ama Türk televizyonuna uyarlanmış sahneler var Avrupa yakasında. Bu duvar gibi yüzümüze çarpmakla beraber iyi de bir şey, çünkü Gülse Birsel'in kaleminden cosmoları ve sex and the city’li insanları izliyoruz. Zaten kusura bakmayın ama cosmoluk biraz sınıf ayrıcalığı ve şu “Beyaz Türk” dediğimiz olaydan geçiyor, en azından Türkiyede böyle… Bu da çok acı bir gerçek.
COSMO BİR KIZ NEŞESİ İÇİN GEREKENLER: BEST OF THE SADE VE MARTİNİLER
Sade dinlemek ve kulakların bayram etmesinden başka daha ne isteyebiliriz ki? Sade’yi gerçekten seviyorum ve benim kendi neşemin olmazsa olmazlarından, herhangi bir yerde otururken Sade çalınca çok mutlu oluyorum işte bu ya, işte ses, işte sanat. Espresso martini ile beraber Sade dinlemek gerçekten ruhumu besleyen en güzel şeylerden biri. Yani kısacası dinlediğiniz güzel bir müzik ve güzel bir kokteyl kız neşesini veya başka bir neşeyi en güzel yapan şey olabilir. Gelelim martinilere… Sanırım "The vibe” olayını en yaşadığım an Martiniden aldığım ilk yudum diyebilirim, benim favorim espresso martini ama bazen dry bazen p*rnstar olabilir, fakat hiçbir şey ilk aldığım yudumda ki o hazzı değiştirmeyecek, hele bir de arkada Sade veya Lana Del Rey çalıyorsa bizden iyisi yok…
Ayrıca Lana demişken aslında bu yazıda Lanayla ilgili bir şey yoktu ama onun Lizzy Grant erası bence bu evren için uygun o yüzden eklemek istedim… Kim bilir belki isterseniz Lana hakkında da bir yazı gelir ne dersiniz? Umarım kızlar beni yanlış anlamamıştır ve umarım aktarmak ve anlatmak istediğim şey başka tarafa çekilmez, yakında görüşürüz!
Rafet çıldırıcam bu kadar aynı olamayız özellikle başta bahsettiğin konuyu şu sıralar haftada en az 2 3 kez düşünüyorumdur herhalde. Ne kadar yakın arkadaş da olsak bazılarıyla bazen belki de fark etmeden yapıyorlardı ama bu "kız neşesi" konusunda bir dışlama oluyor.Onun dışında keyif aldığın, izlediğin içerikler benimkine yakın desem az kalır çünkü çoğu aynı. Keşke yaşadığım yerden bir arkadaşım olsaydın🥲🥲